8.0
Puan

Artılar

  • Daha keyifli ve tepkisel bir oynanış.
  • Daha isabetli bir savunma sistemi.
  • Gerçekçi ve Rekabetçi mod arasında seçim yapma imkânı.
  • Kafa vuruÅŸları nihayet hak ettiÄŸi deÄŸeri görüyor.
  • Daha az "grind" ve Rivals ile Åžampiyona'daki olumlu deÄŸiÅŸiklikler.
  • Menajer kariyerindeki ilgi çekici yenilikler.

Eksiler

  • Driplinglerin aşırı etkili olması.
  • Ücretli sezon bileti (Season Pass).
Satın Alınabilirlik
7.5

Sonuç

EA Sports FC 26, "Rekabetçi" (arcade) ve "Gerçekçi" (simülasyon) olmak üzere iki farklı oyun modu sunarak hem online rekabeti hem de yavaş tempolu futbolu sevenleri hedefliyor. Hücum etmek, fiziksel mücadeleler ve kafa vuruşları belirgin şekilde iyileşirken, savunma yapmak özellikle Rekabetçi Mod'da zorlaşmış durumda. Oyun, selefine göre çok daha az teknik hata içerirken, Ultimate Team ve Kariyer Modu'na gelen yenilikler de dikkat çekiyor.

EA Sports FC 26, yeÅŸil sahalara tek bir kimlikle deÄŸil, adeta çift karakterli bir yapıyla çıkıyor. Oyun, bir yanda arcade futbolun hızını ve amansız rekabetini arayan online arenaların müdavimlerine göz kırparken, diÄŸer yanda serinin tarihinde eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ bir gerçekçilikle simülasyon tutkunlarını selamlıyor. Bu iki zıt kutup, ÅŸaşırtıcı bir baÅŸarıyla bir araya gelerek keyifli bir deneyim sunsa da bu iddialı birleÅŸimin getirdiÄŸi bazı pürüzler de dikkatlerden kaçmıyor. 

Yeşil Sahalardaki İlk İzlenimler 

Ve iÅŸte yılın o beklenen anı yine geldi çattı; yeni EA Sports FC’yi elimize alıp yenilikleri didik didik etme zamanı. Son birkaç gündür neredeyse aralıksız bir ÅŸekilde EA FC 26’nın tüm modlarını test ediyorum. Sahadaki ilk ve en net hissiyatım, geliÅŸtiricilerin hücumda daha fazla keyif ve oyun kurma özgürlüğü sunmaya odaklandığı yönünde. Fakat bu, iki ucu keskin bir kılıç; çünkü özellikle online maçlarda savunma yapmak belirgin ÅŸekilde zorlaÅŸmış durumda. DiÄŸer yandan, beni geçen sene EA FC 25’te adeta çileden çıkaran hataların bu yıl çıkış gününde çok daha az olması yüzleri güldürüyor (yine de bazı bug’ların hala varlığını sürdürdüğünü belirtmek gerek). Artık santra vuruÅŸunu yapıp oyunun derinliklerine inme vakti. 

Hücum, Çalım, Orta ve Unutulan Savunma: Karşınızda Rekabetçi Mod 

EA FC 26’nın en can alıcı noktasının, tek bir oynanış mekaniÄŸi deÄŸil, adeta iki farklı oyun sunması olduÄŸunu düşünüyorum. Varsayılan sistem “Rekabetçi Mod” iken, alternatif ve daha simülasyon odaklı olanı ise “Gerçekçi Mod” olarak karşımıza çıkıyor. Vaktimin çoÄŸunu geçirdiÄŸim ve Ultimate Team de dahil olmak üzere tüm çevrimiçi modlarda oynamanın tek yolu olan Rekabetçi Mod’dan baÅŸlayalım. Gerçekçi Mod’un detaylarına ise bir sonraki baÅŸlıkta deÄŸineceÄŸiz. Elbette iki mod için de ortak olan bazı oynanış özellikleri var; yeri geldiÄŸinde bunlara ayrıca dikkat çekeceÄŸim.

Rekabetçi Mod, aslında EA FC (ve öncesindeki FIFA) serisinden alıştığımız o klasik, varsayılan oyun deneyiminden baÅŸkası deÄŸil. Arcade dinamiklerine daha yakın duran bu mod, saf eÄŸlenceyi ve oyuncu komutlarına anında cevap veren (responsif) bir yapıyı merkeze alıyor. Ancak hissiyatım o ki, EA FC 26’da bu modun ayarları EA FC 25’e kıyasla bir tık daha yukarı çekilmiÅŸ. Oyuncular daha hızlı, daha çevik hareket ediyor, çalım atmak çok daha kolaylaÅŸmış ve genel olarak sahada daha “hafif” bir his bırakıyorlar. Bunu ilk maçtan itibaren, hatta daha zayıf oyuncuları seçtiÄŸinizde bile anlıyorsunuz; hepsi daha atik ve topu ayaklarında daha güvenli tutuyor. 

İşin ilginç yanı, tüm bu yüksek tempoya raÄŸmen paslaÅŸma dengesinin ÅŸaşırtıcı derecede mantıklı olması. Top, oyuncular arasında bir pinpon topu gibi gitmiyor. Hatta bazen isabetli bir pas atabilmek için efor sarf etmeniz gerekiyor ve bu oldukça tatmin edici. Artık körlemesine pas yapma devri bitmiÅŸ; doÄŸru zamanlama ile atılan iyi bir ara pası her zamankinden daha fazla keyif veriyor. 

Sahada hızlı ve çevik oyuncuların ezici bir üstünlük kurduÄŸu ise çok net. Hız ve reaksiyon konusunda zayıf olan defans oyuncularımın etrafında rakiplerin kaç defa fırıldak gibi döndüğünü ve benim sinirden köpürdüğümü sayamadım. Genel olarak çalım mekanikleri ciddi ÅŸekilde deÄŸiÅŸmiÅŸ ve EA FC 26’da sadece sol analog çubuÄŸuyla rakiplerin etrafında dönmek bile son derece etkili ve keyifli bir hal almış. Hatta o kadar kolay ki, bazen Yamal veya Messi gibi sihirbazları durdurmak imkansızlaşıyor ve bir savunmacının yapabileceÄŸi tek ÅŸey onları fiziken itelemeye çalışmak oluyor. Tahminim o ki, bir sonraki yamada R1/RB tuÅŸ kombinasyonuyla yapılan çalımların etkinliÄŸinde küçük bir zayıflatma göreceÄŸiz.

Hücumda Artan Keyif, Fiziksellikte Yeni Bir Çağ 

Genel olarak ÅŸunu söylemeliyim ki, EA FC 26’da hücum etmek, EA FC 25’e kıyasla çok daha fazla keyif veriyor. Oyun akıcı, zevkli ve artık sıra dışı denemeler yapmaya imkân tanıyor, çünkü bu denemelerin baÅŸarıya ulaÅŸma ihtimali var. Özellikle hücumdayken oyunun daha az “scripted” (önceden yazılmış senaryolara baÄŸlı) hissettirmesi beni çok mutlu etti. 

Bu noktada, oyuncuların fizikselliğine yapılan vurguyu özellikle takdir ettim. Bu, önceki oyunlarda eksikliği hissedilen bir detaydı. Eskiden Romelu Lukaku gibi güçlü ve kalıplı bir forvetin, 1.70 boyundaki bir oyuncu tarafından kolayca itildiğine şahit olabiliyorduk. Artık hem fiziksel mücadeleleri destekleyen yeni bir oyun stili eklenmiş hem de güçlü fiziğe sahip oyuncular topu çok daha iyi saklayabiliyor. Oyun hızlı oyuncuları kayırsa bile, biraz daha yavaş kalan ama güçlü forvetler artık vücutlarını ve dirseklerini kullanarak deparlarda rakiplerine üstünlük sağlayabiliyor.

Savunmanın Zorlu Sanatı: Kurallar Değişti 

Ancak tüm bu hücum zenginliÄŸinin ortasında, savunma yapmak baÅŸlı başına bir sanata dönüşmüş ve ciddi deÄŸiÅŸiklikler geçirmiÅŸ. Evet, artık baÅŸarılı bir müdahale sonrası top, rakibin önüne sekmek yerine savunmacının ayağında kalıyor. Benzer ÅŸekilde, engellenen ÅŸutlar da genellikle oyun alanının dışına çıkan gerçekçi sekmelerle sonuçlanıyor. DoÄŸru zamanlamayı ödüllendiren klasik top kapma mekaniÄŸi ve rakibi karşılama (jockey) sistemi de büyük ölçüde elden geçirilmiÅŸ. Özellikle “jockey” artık eskisi kadar etkili deÄŸil ve tek başına güvenilecek bir savunma yöntemi olmaktan çıkmış durumda. 

Peki bu deÄŸiÅŸiklikler oynanışı nasıl etkiliyor? Cevap net: Savunma yapmak artık daha zor. Mükemmel bir savunma hattı kurmak eskisinden daha fazla beceri istiyor ve özellikle ilk birkaç maçta bu yeni sisteme alışmanız gerekiyor. Åžahsen benim, 5-6 gollü maÄŸlubiyetler aldığım birkaç maçın ardından savunmanın “hissiyatını” kavramam saatler sürdü. Åžunu da unutmamak gerek: EA FC 26’da, top kapma özelliÄŸi yüksek (85+) olan defans oyuncuları çok daha verimli. Artık sadece hızlı ama vasat savunma yeteneklerine sahip bir bek veya stoper yeterli deÄŸil; oyuncunuzun savunma sanatından gerçekten “anlaması” gerekiyor.

Havadan Gelen Tehlike: Islah Edilen Ortalar ve Kafa Vuruşları 

GeliÅŸtirilmiÅŸ fiziksellikle doÄŸrudan baÄŸlantılı ve belki de beni en çok mutlu eden yenilik, kafa vuruÅŸları ve ortalardaki ilerleme oldu. EA FC 25’te bir noktadan sonra kornerlerden veya kanatlardan kafa vuruÅŸu için orta yapmayı tamamen bırakmıştım, çünkü toplar anlamsız bir ÅŸekilde daÄŸlara taÅŸlara gidiyordu ve hiçbir iÅŸe yaramıyordu. EA FC 26 bu sorunu son derece mantıklı bir yolla çözmüş. Artık farklı noktalardan, çeÅŸitli ÅŸekillerde gerçekten güzel kafa golleri atmak mümkün. Çok sayıda yeni ÅŸut ve zıplama animasyonu da gözden kaçmıyor. Üstelik bu sistemde saÄŸlıklı bir denge de korunmuÅŸ; yani her orta gol olmuyor ve her oyuncu kafa golü atamıyor. DoÄŸru pozisyon almanız, topu doÄŸru yere ortalamanız ve en önemlisi bu iÅŸ için uygun bir oyuncuya sahip olmanız gerekiyor. EÄŸer tüm bu bileÅŸenler bir araya gelirse, gol bulma ÅŸansınız oldukça yüksek.

Kaleciler: Yeni Animasyonlar, Eski Sorunlar 

Ancak bu noktadaki en büyük hayal kırıklıklarından birini kaleciler yaÅŸatıyor. Her ne kadar tonla yeni animasyona sahip olsalar ve topu önlerine deÄŸil de yanlara tokatlamayı baÅŸarsalar da, hala iyi forvetler için ciddi bir tehdit oluÅŸturmaktan uzaklar ve kalede adeta birer asistan görevi görüyorlar. Maçlarda ortaya çıkan hokey skorlarının sorumlularından biri de maalesef onlar. 

Bitmeyen Enerji: Dayanıklılık Sistemindeki Soru İşaretleri 

Beta sürümünü denerken dile getirdiÄŸim görüşümü burada da tekrarlıyorum: Dayanıklılık sistemindeki deÄŸiÅŸiklik hiç iyi olmamış. EA FC 26’da kontrol ettiÄŸiniz oyuncular, çok yorgun olsalar bile tam hızda koÅŸmaya devam ediyor. Bu ÅŸu anlama geliyor: ÖrneÄŸin maçın 85. dakikasında, yapay zekanın kontrol ettiÄŸi (ve normal ÅŸekilde yorulan) defans oyuncularının arasından bir forvetle sıyrılıp gitmek fazlasıyla kolaylaşıyor. Bu ÅŸekilde kontra ataklardan çok sayıda gol yedim ve bu çözümün kesinlikle bir hayranı deÄŸilim.

Hızın ve Çalım Yeteneğin Nereye Gitti? – Karşınızda: Gerçekçi Mod 

Yıllardır oyuncular, EA FC (ve öncesinde FIFA) serisinin çok hızlı olduÄŸundan, gerçek bir futbol simülasyonuna yer bırakmadığından ÅŸikâyet ederdi. İşte EA FC 26, bu eleÅŸtirilere çok net bir cevap veriyor. “Gerçekçi Mod”, oyunun kurallarını adeta baÅŸtan yazıyor. Oynanış hissiyatı açısından, oyuncuların ve topun hızı ile çalım mekanikleri dışındaki her ÅŸeyin (fizik, kafa vuruÅŸları vb.) Rekabetçi Mod ile ortak olduÄŸunu belirtmek gerek. 

Gerçekçi Mod’u oynarken fark edeceÄŸiniz en büyük deÄŸiÅŸiklik, taban tabana zıt, çok daha düşük oyun temposu. Öncelikle, R1/RB tuÅŸuyla yapılan hızlı driplingler en usta çalımcılarla bile neredeyse imkansız hale geliyor; bu yüzden bu hareketi yapmadan önce iki kez düşünmenizi tavsiye ederim. Beceri hareketleri, akını yavaÅŸlattığı için önemini yitiriyor. Oyuncuların genel hızı, sprintleri ve forvetlerin defanstan kopuÅŸ anları hissedilir derecede azaltılmış. Bu deÄŸiÅŸim o kadar belirgin ki, kariyer modunu oynarken bir an için ayarlarda bir ÅŸeyi yanlış yaptığımı, oyuncu hızını aşırı düşürdüğümü zannettim. 

Bu mod, gerçekçi ve simülasyon odaklı bir deneyim arayanlar için harika bir seçenek. Üstelik bu yavaÅŸ tempoda savunma yapmak daha inandırıcı ve Rekabetçi Mod’a göre daha basit hissettiriyor. Dayanıklılık sistemi de “eski usul” çalışıyor; yani oyuncular maç ilerledikçe gerçekten yoruluyor ve yorgun olduklarında herkes daha yavaÅŸ koÅŸuyor. Yine de, bu modun arkadaÅŸlarınızla aynı koltukta oynayacağınız maçlar için ideal olup olmadığından emin deÄŸilim; zira bazı oyuncular için fazla “hardcore” (zorlayıcı) gelebilir.

Ultimate Team Cephesinde Rüzgâr Genellikle Lehimize Esiyor 

Ultimate Team’deki yeniliklerin çoÄŸuna beta izlenimlerimde zaten deÄŸinmiÅŸtim; özellikle Rivals modundaki “grind” (sıkıcı ve tekrara dayalı görevler) yükünün azaltılması ve diÄŸer iyileÅŸtirmeler, oyunun tam sürümünde de geçerliliÄŸini koruyor. 

Ancak ilk duyurulardan bu yana en büyük deÄŸiÅŸikliÄŸin Åžampiyona modunda yaÅŸandığını görüyoruz. Artık daha iyi ve daha zayıf oyuncular için iki ayrı lig sistemi olmayacak. GeliÅŸtiriciler, Åžampiyona’ya katılımı Rivals’ta 6. klasman veya daha üstüne ulaÅŸan oyuncularla sınırlama kararı almış ve play-off aÅŸamasını tamamen kaldırmış. Bu, daha düşük seviyedeki oyuncular için hafta sonu mücadelesinin sona erdiÄŸi anlamına gelen ilginç bir hamle. 

Fakat bu o kadar da kötü bir ÅŸey olmayabilir, çünkü UT’ye geri dönen Turnuvalar modunda oynamak inanılmaz keyifliydi. Ödüllerin oldukça tatmin edici olmasıyla birlikte risk faktörü de yüksek; kaybettiÄŸiniz her maç son maçınız olabilir. Bu durum, maçların seviyesini yukarı çekiyor ve neredeyse herkesin son düdüğe kadar savaÅŸmasını saÄŸlıyor. Buna ek olarak, sıkıcı dostluk maçlarının yerini alan ve belirli katılım ÅŸartları gerektiren tematik “Canlı Etkinlikler” de oyuna taze bir soluk getiriyor. Sezon boyunca verilecek görevlerin çoÄŸunun bu etkinliklere dayanmasını bekliyorum.

Bu modla ilgili belki de hoÅŸuma gitmeyen tek ÅŸey, EA FC 25’ten miras kalan “premium bilet” (premium pass) fikri. Biliyorum, bu sistem Call of Duty gibi sayısız “live service” oyunda mevcut, ancak oynamak için tam ücret ödediÄŸim bir oyunda bu tür uygulamaları görmekten hoÅŸlanmıyorum. 

Åžunu da mutlaka belirtmeliyim: EA FC 26, selefine kıyasla çok daha az hata ve “bug” içeriyor. 20 saati aÅŸan oyun süremde sadece tek bir can sıkıcı sorunla karşılaÅŸtım: kadro ekranında konsept bir oyuncu seçtiÄŸimde bir önceki menüye dönemiyorum, ancak RB veya LB tuÅŸuna basıp sonra geri çıkabiliyorum. Can sıkıcı olsa da, bir sonraki yamayla giderileceÄŸini umuyorum. EA FC 25’in aksine, menüler artık akıcı çalışıyor, oyun donmuyor ve maç sırasında oyunu imkansız kılan hatalar, takılmalar yaÅŸanmıyor. Geçen yıl bu sorunlar oyunun çıkış dönemindeki tüm keyfimi kaçırmıştı.

EA’in Vaatleri: Daha Uzun Ömürlü Bir Ultimate Team Mümkün mü? 

EA’in, Ultimate Team’in “normalden daha uzun yaÅŸayacağına” dair vaatlerine ise temkinli yaklaşıyorum. GeliÅŸtiriciler, özel kartların sayısının azalacağını, geçen seneki kadar güçlü olmayacaklarını ve daha Aralık ayında 90+ overall’li oyuncularla dolu kadrolar görmeyeceÄŸimizi vadediyor. Çıkış gününde mevcut olan standart altın kartların, aylar sonra bile kullanılabilir kalması hedefleniyor. Bu, geçmiÅŸte sıkça gördüğümüz “rastgele bir ligden sıradan bir oyuncunun, Cadılar Bayramı özel kartıyla temel altın Lamine Yamal veya Vini Jr.’dan daha iyi olması” gibi durumların önüne geçmeyi amaçlıyor. EÄŸer bu vaatler gerçekten tutulursa, FUT için harika bir geliÅŸme olacak. Ancak bunun doÄŸruluÄŸunu sanırım ancak 3-4 ay sonra görebileceÄŸiz. 

Kariyer Modu Gelişiyor, Diğerleri İse Sırasını Bekliyor 

EA FC 25’in Kariyer modu, EA FC 24’e kıyasla neredeyse hiç yenilik sunmaması, sürekli takılan, sezgisel olmayan ve aradığınız bir özelliÄŸi bulmanın adeta labirente döndüğü menüleriyle beni çileden çıkarmıştı. Neyse ki EA FC 26’da bu teknik problemler çok daha az hissediliyor. 

Oyuna eklenen dinamik baÅŸlangıç noktaları oldukça güzel çalışıyor. Bu özellik sayesinde, bir kulübün başına sezonun dilediÄŸiniz bir anında geçerek en güncel meydan okumayı üstlenebiliyorsunuz. Mesela bu yazıyı yazdığım sırada İngiltere Premier Ligi’nde birkaç hafta geride kalmıştı ve dilerseniz ligin dibine demir atmış Manchester United’ı devralıp onları bu krizden çıkarmaya çalışabiliyordunuz. Buna ek olarak, düzenli olarak (hatta haftalık) deÄŸiÅŸmesi planlanan görevler de mevcut. Bu görevlerin sayısı o kadar fazla ki, kariyer modunda “RPG” benzeri deneyimleri seviyorsanız, burada onlarca saatinizi rahatlıkla harcayabilirsiniz.

Kariyer yönetim merkezindeki, farklı baÅŸlangıç noktaları ve güncel meydan okumalar arasında hızla geçiÅŸ yapmanızı saÄŸlayan deÄŸiÅŸiklikler de oldukça şık görünüyor. En çok hoÅŸuma giden detaylardan biri ise rakip takım menajerlerinin artık “yaşıyor” olması. Kovulabiliyor, baÅŸka bir takım tarafından transfer edilebiliyor veya yeni maceralar aramak için ayrılabiliyorlar. Hatta geçici menajerlik kurumu bile düşünülmüş. Tıpkı Football Manager serisinde olduÄŸu gibi, milli takım maçında sakatlanan bir oyuncu veya kulübün sahibinin deÄŸiÅŸmesi gibi beklenmedik olaylarla da karşılaÅŸabiliyorsunuz. Bunlar, kariyer modunu canlandıran harika dokunuÅŸlar. Tek eksik, kulüp finansmanının biraz daha derinlemesine yönetilebilmesi; o da olsaydı FM serisine ciddi bir alternatiften bahsedebilirdik.