Skylark’ın kurucusu Steven Kleinveld, yazılımcıların yapay zekâ ile nasıl güçleneceğini anlatıyor.
Son dönemde sık sık aynı soruyla karşılaşıyoruz: “Yapay zekâ geliştiricilerin yerini mi alacak?”
Kısa cevap: Hayır. Aksine, geliştiricilere her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
No-code ve “vibe coding” akımı, sanki herkesin tek bir prompt ile sağlam bir ürün çıkarabileceği algısı yarattı. Evet, Lovable, Bolt ya da Canva Code gibi araçlarla fikirleri hızlıca test edebilirsiniz. Ama iş karmaşıklaştığında bu araçlar bir noktada tıkanıyor.
Arka uç mantığı, veri akışları, tasarım sistemleri, kullanıcı deneyimi kararları… Yani bir ürünü sadece “çalışır” değil, “iyi” kılan detaylar hâlâ geliştiricilerin uzmanlığına muhtaç. Burada kritik nokta şu: AI’dan korkan değil, onunla çalışmayı bilen geliştiriciler fark yaratıyor.
Geliştiricilerin Sonu Değil, Çalışma Biçimlerinin Değişimi
Bugün Claude, Gemini, ChatGPT gibi büyük dil modelleri her ay daha da iyileşiyor. Bu sayede geliştiricilerin elindeki araçlar olağanüstü hız kazandı. Yani mesele geliştiricilerin işsiz kalması değil, nasıl evrilecekleri.
Bir gerçeği unutmamak lazım: AI tekrar eden işleri mükemmel yapar — boilerplate kod yazar, snippet çıkarır, frontend’e hızlıca başlangıç sağlar. Ama güvenli, ölçeklenebilir ve sağlam bir ürün ortaya koymak hâlâ insan eli gerektiriyor. Yani “AI, geliştiricilerin yerine geçmeyecek; AI kullanan geliştiriciler, kullanmayanların yerine geçecek.”
Yapay Zekâyı Kullanan Geliştirici Süper Güç Kazanır
Back-end geliştiricisiyseniz, AI sayesinde zorlandığınız front-end işlerini hızla aşabilirsiniz. Full-stack iseniz, AI rutin işleri hallederken siz keyif aldığınız zor kısımlara odaklanabilirsiniz. Yani AI sizin süper hızlı bir asistanınız olur, ama gemiyi yöneten hâlâ sizsiniz.
Önemli olan kendi güçlü yanlarınızı bilmek, zayıf olduğunuz yerde AI’yı devreye sokmak. İşte bu sizi “AI-ustası” geliştirici yapar — ve iş dünyasında değeri en hızlı yükselen yeteneklerden biri bu.
“Vibe Coding” Eğlenceli Ama Sizi Sonuna Kadar Götürmez
AI’ye “şunu yap” deyip sonucu beklemek eğlenceli olabilir. Ancak bu yaklaşım sık sık “AI sapması” dediğim şeye yol açıyor: Ürün yavaş yavaş sizin fikrinizden uzaklaşıyor, gereksiz özelliklerle şişiyor veya yanlış yorumlamalar yüzünden bozuluyor.
İşte deneyimli geliştiriciler bu noktada devreye giriyor. Hatanın kokusunu alıyor, güvenlik açığını görüyor, AI’nın atladığı detayı fark ediyor. Teknik olmayan kurucular çoğu zaman bunları kaçırıyor ve işte o zaman sistem çökebiliyor.
Sonuç: Yapay Zekâ Bir Araçtır, Yerine Geçiş Değil
Yapay zekâyı bilen geliştiriciler daha hızlı, daha akıllı ve daha küçük ekiplerle büyük işler çıkaracak. Ama süreci yöneten hâlâ insanlar olacak.
O yüzden eğer bir geliştiriciyseniz ve “AI işimi alacak mı?” diye düşünüyorsanız cevabım şu: Rahat olun. Araçları öğrenin, becerilerinizi geliştirin ve AI’yı sizi daha güçlü kılacak şekilde kullanın.
Bu yolun sonu değil, yeni bir başlangıç. Ve bu hikâyenin ana karakterleri hâlâ geliştiriciler.